40-ANNELER GÜNÜ-1
Anne! Sana bir gün ayıramadım,
Yılın her bir günü anneler günü
Mağazalardan hediye aradım,
Sana ulaşanını bulamadım.
Her gün olduğu gibi,anacığım!
Sana bir Fatiha gönderiyorum..
İzlerini aradım kepirlerde
Biri çıkmış biri çıkmamıştı,
Ve hatırlıyorum;kanayaklardan...
Birisi musallada mı kalmıştı?
Muştum odur ki Anne! Görüyorum,
Rüyamda ayaklarının üstünde..
Sana vereceğim güle kıyamam,
Belki ona da bir "anne" diyen var
Kucağında yatmaya da doyamam
Bilirim,bize de Anne,diyen var
Her cuma sabahı hazır ol anne,
Bende bıraktığın bir hediyen var..
Mükremin Kızılca
39 -ANNELER GÜNÜ-2
Anneliği anne olanlar bilir
Yokluğunda yaşla dolanlar bilir
Bir annesiz,yalnız kalanlar bilir
Onun yokluğuyla solanlar bilir
Bilmeyen ne bilsin,bilenler bilir
Cenaze namazın,kılanlar bilir..
Ne hainler, ne de Yılanlar bilir..
13-05-07
Mahi Afif
38-MEDENİYETLERİN YERİ
Ne beller aşıldı bir Koyağa varmak için
Çok nedenimiz var Allaha yalvarmak için
Ne zirveler geçtik,hep daha büyüğü çıktı
Bizi hiç bir şey yıkmadı da tembellik yıktı
Medeniyetlerin ve Dinlerin yeri Doğu
Ne hazin dir ki,bunları yanlış bilir,çoğu
Mahi Afif
19-05-07
37-TRAFİK
KIRMIZI IŞIKTA GEÇMEK İNTİHAR
HER ZAMAN YEŞİLİ GÖZLE VE ET KAR
KURALLARA DA UY,ÖZGÜVEN YETMEZ
TRAFİKTE ASLA HATA AFFETMEZ
33-SIR
İki kişinin bildiği sır değildir
İki kere iki,dörttür bir değildir
Taş üstünde ki taşa kuş demek olmaz
Taşa Kuş diyenin sesi gür değildir
Mükremin Kızılca
36-NE DEVEM NE HAMIDIM!!!
Gördüm ki renkleriniz sınır tanımaz olmuş,
Faraziye koltuklar şimdiden iyi dolmuş.
Ümidi kırılanın beti benzi pek solmuş
Ne Devem ne Hamıdım yutmaya kalkma beni
Kendi şer ekseninde tutmaya kalkma beni
Börteçine Asena dönüşmüşler Çakala
Gençler sizden kaçıyor,hadi buyur yakala
İtimadlar sarsıldı cübbeye ve sakala
Ne Devem ne Hamıdım yutmaya kalkma beni
Güttüğün sürülere katmaya kalkma beni.
Herkes ile kavgalı adam istemiyoruz,
Milleti hor gören bir kıdem istemiyoruz,
Daha baba olmamış Dedem istemiyoruz.
Ne Devem ne Hamıdım yutmaya kalkma beni
Siyasi ozmoz ile satmaya kalkma beni.
Sağı solu bilmeyen aptalmı?koca millet,
Yüce Türk milletine bulaşamaz bu illet.
Gelmedi başımıza bu günkü kadar zillet.
Ne Devem ne Hamıdım yutmaya kalkma beni
Ceviz kabuğu gibi atmaya kalkma beni.
Demokrasi,Laiklik sadece dilinizde,
Hiç diken yokmu sizin nazende gülünüz de?
Sürüklenmeyiz artık çamurlu selinizde
Ne Devem ne Hamıdım yutmaya kalkma beni
Yanınıza yaklaştım,itmeye kalkma beni.
Koltukta ki cazibe sahibesi Ceylandan,
Çayınız bile ithal,Hindistandan,Seylandan,
Haberiniz varmı tabanda ki heyelandan?
Ne Devem ne Hamıdım yutmaya kalkma beni
Malum vaadlerle uyutmaya kalkma beni.
Payandayla yürürsün daha siyaset dersin,
Benden sonrası; kesin Tufan felaket dersin,
Hidayet et yerine;ya rab helak et dersin.
Ne Devem ne Hamıdım yutmaya kalkma beni
İslami motiflerle ütmeye kalkma beni.
Kırk yıllık hayatın da güldüğün görülmedi,
Millete kan kusturdun,öldüğün görülmedi,
Halkın geldiği yere geldiğin görülmedi
Ne Devem ne Hamıdım yutmaya kalkma beni
Sandık keyfinden mahrum etmeye kalkma beni..
Mahi Afif
05-06-07
Konya
35-GÖK EKİNLER
Gök ekinler biçiliyor yurdum da, gök ekinler!!
Masum;esnaf,subay,erat
Sabah mı akşam mı gidilir bilinmez
Ekin yerine ekilmiş kinler
Ya rab! değişmeyecek mi? bu kerat
Neden benim ülkem de gülünmez?
Gök ekinler biçiliyor yurdum da, gök ekinler!!
Tuğa,Tohuma binmemiş,
Kınalı kuzular kanla giriyor güne,
Üstünden Gün inmemiş.
Ateşler düşüyor,mutlu hanelere,
Terörist zevk alıyor her yeri yakıp
Dönüyor her yer Viranelere..
Sefil Baykuşlar öter,bakıp bakıp..
Gök ekinler biçiliyor yurdum da, gök ekinler!!
Devletim halkına küs
Canavarlar aramızda,Akbabalar etrafı,
Söyleyin!!bu memleketin Talihi neden maküs?
Gök ekinler biçiliyor yurdum da, gök ekinler!!
Sırma saçlı,badem gözlü yiğitler,
Kan kokusu almış;gözlemdeler..
İnlerinde Pire yüklü itler..
Gök ekinler biçiliyor yurdum da, gök ekinler!!
Anaların elleri başında ve dizinde
Musallalar yeşil çuhalı tabut
Kanlı yaşlar domurur gözünde.
Döner evine,yalnız,yorgun,argın
Gönlü Devletine dargın..
Mahi Afif
25-05-07
Konya
34-ANA'LAR
Şu Cihan da farklı bir şey ararsan
Ah şu anaların nefesi başka
Firaset gözlüğü ile tararsan
Ana sesi başka,Yar sesi başka.
Demişler ki ağlarsa anam ağlar..
Ananın ahına dayanmaz dağlar
Şunu iyi bilin ağalar,beğler;
Yağmur sesi başka,Kar sesi başka
Hiçbir madde yüreğini söndürmez,
Müsekkinler acısını dindirmez
Ahını alan evladı ondurmaz
Hayır sesi başka,şer sesi başka..
Evlad onun ciğerinin parçası,
Ne kadar büyüse,Minik serçesi.
Şifa olur azarı ve fırçası
Keman sesi başka,Tar sesi başka.
01-06-07
Mahi Afif
33-KÜÇÜK MEHMED
Pusatını aldı kalktı sabahtan
Saçları simsiyah uzaktı aktan
Bir tek duası var yüce Allahtan:
Vatana millete zeval olmasın
Anam,bacım,yarim saçın yolmasın
Eller üzerinde biner postaya
Merhametli,yaralıya hastaya
Girer hali milyonlarca besteye
Vatana millete zeval olmasın
Hiç kimsenin gözü yaşla dolmasın
Ah!! kışlalar dolar dolar boşalır
Herkes altı alsa mehmed beşalır
Köyünde ki Yavukluyu eşalır
Vatana millete zeval olmasın
Hiç bir çiçek açılmadan solmasın
Serhadların tavissiz bir bekçisi
Uyuyan milletin dik nöbetçisi
Sınırların barikatı,setçisi
Vatana millete zeval olmasın
Minik çocuklar babasız kalmasın.
Mükremin Kızılca
17-07-07
32-SEÇİM/2007
Liderler kavga da barış yok olmuş
Tolerans hoşgörü nerede bilmem
Necip Türk milleti tam da şok olmuş
Şimdi daha ne var sırada bilmem
Ak karaya hilal haça karıştı
Atlar ite,keçi koça karıştı
İffet namussuza,piçe karıştı
Memleketim;yazı-tura da bilmem
Anayasa babayasa silindi
Tüm kanunlar ortasından delindi
Riya için cuma bile kılındı
Daha neler olur orada bilmem
Saygı,sevgi,insaniyet uçtular
Ümitsizler yUrt dışına kaçtılar
Asla açılmadık kapı açtılar
Daha bir şey varmı şurada bilmem
Kızılelma bozarmuda dönüştü
Eskilerin karnı bizden genişti
Memleketim Simonlarla tanıştı
Kim Tanrıdağında,Hira da bilmem
Hepsi pek dürüstmüş arama sahte
Görmessin vefalı duranı ahde
Herkes en akıllı,bağımlı uhde
Kimin aklı ser de,kira da bilmem.
Mahi Afif
18-07-07
31-SENİ BEKLERKEN..
Seni beklerken o Kayanın dibinde
Bana geleceğini sözünden anladım
Ilık bir yaş kaydı yanağımdan
Ağladığımı tuzundan anladım
Bir Atmaca süzülürken sarp yuvasından
Nereye gittiğini hızından anladım
Bilirim beni yürekten sevdiğini
Bunu kalbinde ki sızından anladım
Bir Gök güdük çığlığı yırtar sessizliği
Yollara düştüğünü izinden anladım
Vurgun olduğunu sözünden değil
O kömür karası gözünden anladım
Gördüm ki Kartal yüksekte Yılan sürünür
Seni dilinden değil,önsezinden anladım
Koca bir kitabın ne dediğini
Okumadan, önsözünden anladım
Bir çobanın Kaval sesi duyulur
Şiirin ustasını sazından anladım
Avcının Kafesi seni şakırken
Onun ustasını Tazından anladım
Bilirim;ben seni ararım,sen beni
Çokluğun kıymetini azından anladım
Mahbus yüreğimi azad et gelde,
Bunu alnında ki yazından anladım
16-09-07
Mükremin Kızılca
30-AL BAYRAĞIM
Şiirler yazıldı,Alkanlar aktı
Canım kurban olsun sana Bayrağım
Rozet oldun herkes Yakaya taktı
Bizi tanıttın Cihana Bayrağım
Gurbetelde kalan soydaşlarımız,
Türküm diyen tüm vatandaşlarımız,
Bütün Dünya da ki Kandaşlarımız
Seni arar yana yana Bayrağım!
Bağlıyız en derin Hislerimizle
Seni soluruz Nefeslerimizle
Ayyuka ulaşan seslerimizle
Titrer her Gökdelen,Bina Bayrağım!
Bilekte Bilezik,Ayakta Halhal
Gazimde Flama,Şehidimde Şal
Göndere çekerken Milli Marşı çal
Rengin Avucum da Kına Bayrağım!
Reva görülemez Türklüğe kıllet
Yakışmaz Irkıma Meskenet,Zillet
Odaklıdır Halkım,Kenetli Millet
Zirveye çıktığın ana Bayrağım!
Düşme sen yerlere,sınmasın dalın
Endamınla yüksel,Nazınla salın
Eşsiz ahengine beyazla alın
Bakarım hep kana kana Bayrağım!
Huzurla gölgene girmediğim gün
Seni Gönderlerde görmediğim gün
Öpüp te saygıyla dürmediğim gün
Bil ki,ölüm olur,bana Bayrağım!!!
16-09-07
Mükremin Kızılca
29-Bir Pazarcının Günlüğü
Sabahın sekizi açtı Tezgahı
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
O temiz yüreği Hak nazargahı
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
Çağlayan ırmaklar gördü,düşünde
Yordu,onu başarıya işinde
Baktı cebe taa akşamın beşinde
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
Satıcılar birbiriyle tanışır
Bu gün işler nasıl diye konuşur
Çırak,malın fiyatını danışır
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
Çaycılar gezinir elleri Tepsi
Saat ona doğru çay içer hepsi
Zabıta dolaşır yanında Bipsi
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
Pırtıcılar,Sebzeciler ayrıdır
Herkesin kısmeti ayrı ayrıdır
Herkes kısmetine,razı,doğrudur
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
Güneş çöker haşmetiyle yukardan
Daha dün zor çıktı çamurdan Kardan
Uzakta evinden,ırakta yardan
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
Elinde Şaplağı ve At kuyruğu
Türktür,Kürttür farketmiyor uyruğu,
Ticaret mesleği,Hüda buyruğu
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
İndir,Topla mallar iyi tozlanır
İkindi serini işler hızlanır
Domatesle Saalaatalık tuzlanır
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
Pazar;bir müşteri kapma yarışı
Bazan tehlikeye atar barışı
Öğretirler Arşını ve karışı
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
Telaş başlar Göğe Bulut ağınca
İşler durur o an Yağmur yağınca
Çok satılmaz o kadar da öğünce
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
Beraber yolculuk öğretir Dostu
Çıkara değmekle kırılmaz Testi
Boş boş otururken gürledi esti
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
Bir pazardan bir pazara koşarlar
Talihleri;hep gurbette yaşarlar
Arabayla şehirleri aşarlar
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
Öğlen olur,Akşam olur yavaştan
Pazarcı çıkmıştır,sanki savaştan
Ekmeği çıkarır sıkarda taştan
Dedi;Bismillahi,Dedi;Ya nasip!
Mükremin Kızılca
080308
28-ISLANDIM
SENİ GÖZLERKEN BİLDİĞİN YER DE
Farketmeden Yağmurlarda ıslandım
Gel artık şifa ol verdiğin derde
Beni Deli biliyorsan uslandım
Hicranda ki Yüreğime gel bir bak
Karardı insaf et bir Meşale yak
Olmasına rağmen önceiak ve pak
Görülmeyi görülmeyi paslandım
Mükremin Kızılca
020808
27-MANKURT
Gururum kalmadı ezik mi ezik
Düşmanın koluna olduk bilezik
Kulaklarımızda yabancı müzik
Ne gam elaleme Mankurt olmuşuz
Masa da oyuncak Langırt olmuşuz
Liderlerim ABD de dilekte
Hep yeniğiz güç kalmamış bilekte
Üstte yokuz indik alta Elekte
Ne gam elaleme Mankurt olmuşuz
Masa da oyuncak Langırt olmuşuz
Semalarım Füzelerle donanmış
Allah diyen aydın(!)larca kınanmış
Çok Türk bildiklerim meğer Yunanmış
Ne gam elaleme Mankurt olmuşuz
Masa da oyuncak Langırt olmuşuz
Mükremin KIZILCA
26-ANADOLU/2
Gez Anadoluyu Yollardan geç te
Heybesinden Tohum saçanları gör
Teheccüde kalkıp taa saat üç te
Meleklerle bile uçanları gör
Vefat edip dostlarından sinerek
Bir Karavan üzerinde yunarak
Dört kişinin üzerine binerek
Şu yalan Dünyadan geçenleri gör
Kara Keçilerle Mor Koyunlarla
Çocukça oynanan tüm oyunlarla
Balalar Gelinler ve Kayınlarla
Yayladan Yaylaya göçenleri gör
Önüne alarak bir evlek yeri
Poşu ile örtüp sıcaktan seri
Hala anasından doğalı beri
Oraklarla Ekin biçenleri gör
Dolaş Torosların Doruklarını
İncele Sarpların yarıklarını
Sıkıpta Üzümün Koruklarını
Bir Cacık yaparak içenleri gör
Mükremin KIZILCA
020808 KONYA
25-Çekirgeler Eylül de ötmez mi?
Geçti Temmuz Ağustos
Eylüle kaldı görüşme
Kırlarda ki Çekirgeler
Bekleyin beni
Sizlerle görüşmek için
Aşıp geleceğim Kebeni
Burmalar Çaşırlar çiçek uçurduysa
Kır Yoncaları var daha
Onlarda yayılın onlarda geceleyin
Eylüle ne kaldı geldi aha
Serçelerin yeni Soyuna yem olun
Onlara olun siz de nasip
Haziranda uçan bülüçler
Şimdi yuvaya başlarlar
Ne dersiniz
Onlar sizi yemeden
Siz otları yersiniz
Çekirgelerin binbir sesini dinleyeceğim Eylülde
Çekirgeler Eylülde ötmez mi anne
Çekirgeler Eylülde ötmez mi
Her alem göçe hazırlanırken
Onlar bir yere gitmez mi
Gözlerim Samanyolunu izlerken Mehtabta
Kulaklarım çekirgeleri dinleyecek
Dalmışken böyle bir heyulaya
Müezzin Allahü ekber diye
İnleyecek
Ve ben gene gurbette çekirgelerden
Ayağımı her bastığım Çekme'den sıçrayan onlarcasıyla beraber
Olacağım günün hasretiyle yanarım
Gördünüz mü Çekirgeler
Ey Allahın bilinen bir cündü
Şiirlerimde sizleri anarım
Ben ne saf birisiyim ki bak
Her şeye ne çabuk kanarım
Çekirgeler Eylülde ötmez mi anne
Çekirgeler Eylülde ötmez mi?
Mükremin KIZILCA
250808 KONYA
24-BİR YEL ESER
Bir yel eser yükseklerden
Ilgıt ılgıt değil
Neden bilmem Adıgüzel
Zirvelerde kavgalar,
Niçin kıt değil
Yiyim ehli Giyim ehli
Anladık içim ehli
Neden Başlar,seçim ehli de
Geçim ehli değil
23-İNSANLIK ÖLDÜ!
Bir Aile vardı
Karı-Koca kalmışlardı
Evladları şehirler de
Darmadağın olmuşlardı
Karı,az kambur,
Koca,biraz topaldı
Torunlarını çok özlüyorlardı
Bayram sabahların da..
Melul,melul elleri şakaklarında
Onları gözlüyorlardı
Bir bayram daha yaklaşmıştı,
Karı;hadi hacı!çocuklara gidelim,dedi
Koca;tamam hatun aylığı alıp gidelim..
Yetmişbeşindeydi koca,
Yetmişindeydi karı..
Koca,emekli hoca
Elleri açık yukarı..
Aylığı orada alırsın,
Yarın çıkalım der,hatun
Akşamdan hazırlanırlar
Pür telaşla beraber
Bir güz günüdür
Elleri,kolları yük,
Köyleri Aktepe,illeri Karabük
Çıkarlar sabah yola,
Büyük şehrin yoluna..
Karı biraz ağırdır
Koca girer koluna..
Şehirde ilk işleri;
Bankalarını bulmaktır
Oradan aylığı çekip
Hediyeleri almaktır.
Gelirler bir ATM ye..
Koca cebinden bir kağıt çıkarır,
Tuşlara bakar,ona bakar
Şifreler uç uca gelmez bir türlü..
Köşe de takım elbiseli,kıravatlı bir hain ona bakar
Yardım edeyimmi amca!der..
Alır elinden kağıdı,kartı
Bir iki yanlış deneme yapar
Ben içeri bir sorayım,der..
Kaybolur gözlerden
Koca,kimseye anlatamaz derdini
Sonra yoklar önünü ardını
Kalan dolmuş paralarıyla
Karı-Koca giderler semte,
Bilmezler ki gidiyorlar,kıyamete..
İnerler minibüsten,gelirler çarşıya,
Dede çok derin düşünür
Karı verir teselli
El ele tutuşurlar;geçecekler karşıya
Ellerinde yükleri,bu geçit sanki sırat..
Yan taraftan gelir bir Taksi,son surat
Hatuna çarpar,kaçar
Nene,yerlerde kanlı
Hacı,çok telaşlanır,heyecanlı
Yüzlerce araç geçer bir yardım eden yok
Yardım gelince de karı burdan taşınır
Ambulans,Jandarma,Polis geldi
Koca,bitkince dedi;karım öldü..
Aslında o,ölmedi
İnsanlık öldü
İnsanlık öldü..
Mükremin Kızılca
22-ZAMANIM YOK
Evim aktı Damım çöktü
Taşınmaya zamanım yok
Düşman da yok,Dost ta yoktu
Kaşınmaya zamanım yok
Ne oldu da hep tükendim
Asker oldum Kemerlendim
Eşek oldum Semerlendim
Düşünmeye zamanım yok
Geldi Gelin doğdu Bala
Her gün verilir bin sala
Vuslata az zaman kala
Deşinmeye zamanım yok
Yağmur yağdI Rüzgar çırptı
Alan aldı çarpan çarptı
HAYAT GERÇEKTEN BİR HARPTİ
Aşınmaya zamanım yok
Bu gün sana yarın bana
İç hayatı kana kana
Öküz olup her Sabana
Koşunmaya zamanım yok
Mükremin KIZILCA
13-11-08
21-Ben Fakir Mütefekkir
şünürüm hep
Ben Fakir Mütefekkir
Kavgaları Savaşları
Bölüşülemeyen aşları
İnsan mı Hunhar
Yoksa Arslanlar mı
Arslanlara sorsam
Bunu anlar mı?
Ben Fakir Mütefekkir
Düşünürüm devamlı
Neden İnsanlar evhamlı
Hayvanlar yordamında
Niçin İnsanlar gamlı
Hasedlik ortamında
Çocukluk bitiminde
Başlıyor arızalar
Gelir hemen kiminde
Dövüşmeler nizalar
Varmıdır son hak dinde
İşkenceler ezalar
Caydırıcı değilmi
Hukuktaki cezalar
Hiç ibret alınmıyor
Kaderdeki kazalar
Ben Fakir Mütefekkir
Hep düşünürüm
Tek bir doğru bile
Bir çok yanlışa gebe
Bir doğrudan bin yanlış
Halletsin muhasebe
İnsan hain
İnsan azgın
İnsan zalim
Bu olamaz yazgın
Değiştir gidişini
Doğrunun doğrusuna
Ulaşmalı sezgin
Kıpırda bir şey yap
Öyle durma bezgin
Ben Fakir Mütefekkir
Daim yürütürüm fikir
Düşünmek teamülüm
Olmuş zihnimde zikir