Bu sayfa da Şairimiz Mükremin KIZILCA'NIN SARICOĞLAN MAHLASIYLA TÜRÜL TÜRÜL MEMLEKET KOKAN ŞİİRLERİ VARDIR.
20--Bir selamlama
Ermeneğin dağlarına
Selam olsun selam olsun
Bu internet ağlarına
Selam olsun selam olsun
Kayalarından bal akar
Çiçekleri mor,al akar
Suları coşkun bol akar
Selam olsun selam olsun
Güleç yüzlü insanına
İyilik yarar şanına
Damarlarda al kanına
Selam olsun selam olsun
Tulukta tereyağına
Ölüsüne ve sağına
Pekmezlik üzüm bağına
Selam olsun selam olsun
Torosların ortasına
Çeşmesinde ki tasına
Toprağına ve taşına
Selam olsun selam olsun
Sarıcoğlan derki bitmez
Bu selam mısraya yetmez
Bilipte ora kim gitmez
Selam olsun selam olsun
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
19-TAŞELİNİ TANITALIM
Dost urbasın giyen dostlar
Bu sözleri duyan dostlar
Doğrulara uyan dostlar
Taşelini tanıtalım
Dağlarımız küser belki
İlham seli eser belki
Bu isimde yaşar belki
Taşelini tanıtalım
Herkes kaleme sarılsın
İstemeyenler darılsın
Yazıyla ona varılsın
Taşelini tanıtalım
Yaylalara ad verelim
Ölenlere yad verelim
Hayata bir tad verelim
Taşelini tanıtalım
Çoğalır vermekle bilgi
Hışırdasın kalem silgi
Gösterelim biraz ilgi
Taşelini tanıtalım
Sarıcoğlan derki dostlar
Kullanalım erki dostlar
Bırakalım terki dostlar
Taşelini tanıtalım
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
18-Sılaya selamlar...
Taşelinin kuşlarına
Selam olsun selam olsun
Karlı eğrik kaşlarına
Selam olsun selam olsun
Yüce dağın başlarına
Değişik tüm aşlarına
Yamuk koca taşlarına
Selam olsun selam olsun
Erkecine anacına
Tepesine yamacına
Gayesine amacına
Selam olsun selam olsun
Evladına ve toruna
Baharın ardıç pürüne
Tesbihli andız toruna
Selam olsun selam olsun
Sel sel akan sularına
Semerine yularına
Havadar uykularına
Selam olsun selam olsun
Mağarasına inine
Asil ve halis sinine
Yegane hakdan dinine
Selam olsun selam olsun
Gayet bol olan eline
Akıllına ve deline
Her zaman tatlı diline
Selam olsun selam olsun
Kekliğine serçesine
Yurdumun her parçasına
Madenine sırçasına
Selam olsun selam olsun
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
17-Ermenek-1
Torosların has şehiri Ermenek
Sana ne yazılsa azdır gözümde
Taşelinin baş şehiri Ermenek
İlhamlar geliyor sana özümde
Medeniyetlerin eşiği sensin
Karamanoğlunun beşiği sensin
Şu garip gönlümün ışığı sensin
Bilesin hılaf yok zerre sözümde
Yeraltın şehirdir yerüstün şehir
Kuzayin,güneyin var iki nehir
Sana nankör olan yutmuştur zehir
ilk isim sensindir;o her gezimde
İlk gördüğüm ilçe,ilk göz ağrımsın
Gözümü yaşartan yanık bağrımsın
Uludağım,Erciyesim,Ağrımsın
Sen yazarsın izimde ve bezimde
Kınalı kekliğin kınalı kayan
Asla iflah olmaz yerinde sayan
Dört mevsim yaşanır hem ayan beyan
Anlaşılır yazında ve güzünde
İnsanın neşeli dağın meşeli
Kesmece inlerin,var dört köşeli
Adın Ermenek lakabın Taşeli
Hep aynıdır yokuşunda düzünde
Yayla sahil bitişik birbibrine
Derman yetmez dağına bozkırına
Dolaşmayan erişemez sırına
Eşin benzerin yoktur yeryüzünde
Sarıcoğlan derki Ermenek benim;
inanın ki hem ruhum hem bedenim
Gurbetine zoraki sabredenim
Bunu, gören farkediyor yüzümde.
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
16-Elifin Türküsü
Bu türküyü sana yazdım elifim
Kebenin başında okursun diye
Önüne bir tezgah düzdüm elifim
Hem söylersin hemde dokursun diye
Elde deynek belde azık gidiyor
Altında eşşeğe dah der elifim
Kaderini bilmez,yazık,gidiyor
Bir dost darbesine ah der elifim
Yirmi otuz oğlak önünde hergün
Çıkar gider üssüz yönünde her gün
Birde akrabası yanında her gün
Sonunda birtecik vah der elifim
Sarı çiğdem ondan sonra bitmedi
Kimse oralarda oğlak gütmedi
Kabil habili öldürdü yetmedi
Kah demez hiçbirşey,kah der elifim
Pınarlar ağladı,çalılar sustu
Ne oldu aniden bir akşam üstü
Yılanlar çıyanlar insana küstü
Son nefeste illallah der elifim
Kuşakpınar mesken öğlen elifim
Hem yürü hemde git,söylen elifim
Cennette gılmanla eğlen elifim
Gülücükler saçar yah der elifim
Sarıcoğlan derki Elif bilinmez
Dost başına gelenlere gülünmez
Ölenin ardından saç baş yolunmaz
Her nefeste bismillah der elifim
Bu türküyü sana yazdım elifim
İçimde bir ukde kalmasın diye
Birazda ruhunu üzdüm elifim
Vicdanımda yük de kalmasın diye
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
15-Kar Yağdı Köyüme
Allahım binlerce şükür
Kar verdin sen köyümüze
Doludur sularla çukur
Değer verdin oyumuza
Zemheride yazı gördük
Hem çoğu hem azı gördük
Karda koşan tazı gördük
Kandırdın,bol suyumuza
Bulutlar suya dönüştü
Kapalı diller konuştu
Herkes mevlaya danıştı
Bakmadı bed huyumuza
Saçaklarda buz oluştu
Kuşlar kurtlar hep gülüştü
Herkes rahmeti bölüştü
Kova indi kuyumuza
Pınarlarımız coşacak
Avcılarımız koşacak
Karlı tepeler aşacak
Şenlik geldi toyumuza
Irmaklar dereler akar
Akmassa herşey kokar
Cümle semaya bakar
Dalga vurur kıyımıza
Sarıcoğlan der ki,eller
Yaşarsın şakısın diller
Renkli renkli açsın güller
Mehtab gelsin ayımıza
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
14-SEVGİLİLER GÜNÜ
Çiçekler açılmış bir Arı bekler
Sevgi için ona takılanlar var
Eli Gül sevgili o yari bekler
Yalnız bunun için bakılanlar var
Sevgiliye giden Güller gözdedir
Sadakat,muhabbet iki dizdedir
Birlik,beraberlik hepsi düzdedir
Yokuşa gelince dökülenler var
Gözlerin kelamı dile benzemez
Sevenin sözleri ele benzemez
Ufak bir gülücük Güle benzemez
Bir demet çiçeğe bükülenler var
Sevgi bir cemredir düşer tenine
Sen sahip ol belin,elin,diline
Bal arısı zarar verir gülüne
Bir kapris uğruna yıkılanlar var
Sevgide olmalı her ay balayı
Gönüller çekmeli her an halayı
Hiç onmadık bir sebebten dolayı
Sevgili yanında bıkılanlar var
Sarıcoğlan der ki,aşklar laf güzaf
Gerçek sevgi esas Allaha muzaf
Af,sevgi,selam der o yüce Musaf
Bu üç kelimeden sıkılanlar var.
musaf=Kur'an
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
13-SIRÇALI KÖŞK
Kırk kapılı sırçalı köşkte de dursan
Senin de altını oyarlar birgün
Aksi yönünde bin hayaller kursan
Üstündan urbanı soyarlar birgün
Zayıfların hukukundan uzak dur
Onların etrafı ilahi bir sur
Kurtulabilmeğe atsan onca tur
Takdiri ilahi ayarlar bir gün
Hamiline fayda veren kartların
Etrafında duran badigardların
Koltuklara sığamayan sırtların
Küçük bir mezara sığarlar bir gün
Her namaz sonrası verilir sala
Bir ibret almayıp dururuz hala
Ruhumuzu alır Allah taala
Topraktan lahide koyarlar bir gün
Teneşir üstüne korlar ölünü
Üç beş bilen omuzlarlar Salını
Şu kesin ki,sevenlerin,malını
Lime lime edip kıyarlar bir gün
Kurtuluşta,hak kitaba uyanlar
Bu yöndedir hep ilahi beyanlar
müsafirin olan Yılan Çıyanlar
Etin,kemiğinle doyarlar bir gün
Sarıcoğlan der ki,asi bir kulum
Tek tesellim haktır,uyduğum yolum
Dünyalığa gururlanma ay gülüm
Senin de öldüğün duyarlar bir gün
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
12-ANNE-2
Sen ki Peygamberler doğuran cinsin
Ne Peri,ne Feriştah neferisin
Meryem,Fatma,Sümeyye ve kul senden
Havvanın Ahirete seferisin
Allahın emridir namus ve arın
Kimlere gebesin, bilinmez yarın
O Celal sahibi tek sanatkarın
Taklidi gayrimümkün eserisin
Vatan kurtaran kahramanın sesi
Şehadete erenlerin annesi
Annelerin annesi ve ninesi
Hatunusun her evin hem erisin
Adın en başında kondu Telkına
Cennet kondu ayakların altına
Ne de uyar al yazmaya al kına
Evladına güvenlik çemberisin
Merhamettir asaletin ve mayan
Her halinde aklı selime uyan
Eğrinin yerine doğruyu koyan
Ayakları öpülecek birisin
Sarıcoğlan der ki,Anne, Sultandır
Anne, yuvasına çelik kalkandır
Ne Anglo-saksonya ne de Balkandır
Anadolu! Sen onların yerisin
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
11-Telli Turnam!!!
Telli Turnam ne tarafa gidersin?
Rotanız da Taşelinden el varmı?
Peşin sıra yavruların yedersin
Aştığınız yerde Yellibel varmı?
Duydum ki Altıntaş kara bürünmüş
Balkusan çiğdemden koku sürünmüş
Bu sene damlardan çok kar kürünmüş
Kapıcıkta üstü karlı dal varmı?
Sorkunun karları iyce sıkıştı
Eridikçe ziyim ziyim akıştı
Gören gözler birbirine bakıştı
Bak bakalım Aldere de sel varmı?
Tekeçatı ıhlarayı andırır
Diğerleri yayla diye kandırır
Pınarları,yolcuları bandırır
Sor bakalım üşbunar da yel varmı?
Barcın da boş evler bekler göçeri
Temmuz de salarlar Döver biçeri
Aç arılar girdi güzün içeri
Eski karakovanlar da bal varmı?
Söbüçimen Keşbeleni kırları
Kuşakpınar bilir bütün sırları
Çekemese ruhum uzun turları
Beni eve götürecek sal varmı?
Turnam,benim için geç Toroslardan
Bir haber ver zirvelerden kaşlardan
Böğrü delik kesme mezar taşlardan
Bir nazar et konulmuş bir gül varmı?
Sarıcoğlan der ki,git allı Turnam
Enginden uç korkma ben seni vurmam
Özlemim olmasa hiç bir şey sormam
Bilmem gitsem dizlerim de hal varmı?
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
10-Sular Gibi Ol
Sen bir Adem oğlusun bil
DNA da kodun gibi
Bekler senden tatlı bir dil
Tüm insanlık tadın gibi
Yüksekler de gezme öyle
Sevdiklerin üzme öyle
Mağrur mağrur süzme öyle
Gel insan ol adın gibi
Sular gibi ol akta gel
Önünü aydınlat ta gel
Kiri pası bırakta gel
Ak appak ol südün gibi
Korkaklık değildir sabır
Üstüne gelse de Tabur
Yardım eder Allah Habir
Tez patlama ödün gibi
Yar içinde yar bulunmaz
Onun gibi ar bulunmaz
Daha iyi kar bulunmaz
Bu cihan da kadın gibi
Sarıcoğlan der ki gelin;
Lafını etmeyin elin
Önünde durulmaz selin
Alır gider odun gibi.
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
9-DAĞLARA SESLENİŞ
Kara çalı,kızıl çamlar
Sevgilim burdan geçtimi?
Katrancıkta ki katranlar
Sevgilim burdan geçtimi?
Kartallar gibi uçtumu?
Çarşaklar da gür pelitler
İyesin dişleyen itler
Helkede ağaran sütler
Sevgilim burdan geçtimi?
Sütünüzden hiç içtimi?
Kuşakpınar kebenleri
Belli belirsiz benleri
Tam bana benzer genleri
Sevgilim burdan geçtimi?
Sizlere kucak açtımı?
Boğazağzı Damlantini
Kalbinde koymadı kini
Her an hazır olan sini
Sevgilim burdan geçtimi?
Üstünde çorba içtimi?
Uzun koyak ve kızıldüz
Geçenleri iyice süz
Kavaklıya kadar üssüz
Sevgilim burdan geçtimi?
Yoksa burdan da göçtümü?
Sorgunun taştan evleri
Dağların masal devleri
Ay aydığında gövleri
Sevgilim burdan geçtimi?
Hepten dağları aştımı?
Altıntaş sen en yükseksin
Yellibele bile eksin
HABERALMA DA DA TEKSİN
Sevgilim burdan geçtimi?
LALELER GİB AÇTIMI?
Kabalak ta sarıpınar
Dedeliye doğru kaynar
İçinde Tokucak oynar
Sevgilim burdan geçtimi?
Soğuk suyundan içtimi?
Aşılığın obrukları
Çadırların ıbrıkları
Kan rengi al toprakları
Sevgilim burdan geçtimi?
Sarıcoğlan der ki Dağlar
İçim yalnızlığa ağlar
Gözlerimden yaşlar çağlar
Sevgilim burdan geçtimi?
Kuş olup göğe uçtumu?
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
8-SARICOĞLAN DER Kİ..
Bu Dünyaya geldik kudret eliyle
Karıştık şehirde insan seliyle
Hemhal olduk akıllı ve deliyle
Yüz kızartan nice namus ar gördük
İnsan kılığında canavar gördük
Dostunu ararsan yokluğunda gör
İnsanı karnının tokluğunda gör
Kelamı sırtının pekliğinde gör
Biz her çeşidiyle yok ve var gördük
Ağustosta çece yağan kar gördük
Bie şey öğrendikçe alimim sanır
Ne büyük,ne küçük ne üstü tanır
Sanırsın ki Zemzem ile yıkanır
Dışı kızıl içi beyaz Nar gördük
Hep kendini aydınlatan far gördük
Daha yolda iken zirveye konma
Azıcık ayazla buyarak donma
Bir usta görmeden toplanıp onma
Bu kısa ömürde bol ve dar gördük
İnsan yiyen,insan hayvanlar gördük
Kırmızı sandığım renkler Mor çıktı
Tam yağlı dediğim peynir Lor çıktı
Alicenab bildiğimiz hor çıktı
Batı müziğini çalan Tar gördük
Caminin dibinde Pavyon,Bar gördük
Sarıcoğlan der ki,Vatan bölünmez
Bir acı kelamın izi silinmez
Garibin düştüğü hale gülünmez
Kötü günde depikleyen yar gördük
Osmanlıyı bile yıkan Çar gördük
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
7-ÇEŞME BAŞIN DA...
Bir güzel süzülür çeşme başında
Saçını okşayan yeller kıskanır
Sanki hilal resmedilmiş kaşın da
Ona dokunmaya eller kıskanır
19,20 ye basmış basmamış
Sevda yeli ona esmiş esmemiş
Bu pınara böylesi hiç gelmemiş
Konuşsam,kendini diller kıskanır
Belinde bir Darabulus,nakışlı
Yılkı kişnemeli, Ceylan bakışlı
Bir dili var sular gibi akışlı
Gem vurulamayan seller kıskanır
Sanki kiraz yemiş gibi,dudaklar
Kolları var,hiç düğümsüz budaklar
Hakkın da ne dilekler ve adaklar
Çok ince geçinen beller kıskanır
Vakarlıdır,sağa sola salınmaz
Bir merhaba desem,her hal alınmaz
Ak giyinmiş,sebebi de bilinmez
Bembeyaz çekilmiş tüller kıskanır
Endamı,encamı yerli yerinde
Bir sakladığı var,belli derinde
Önlerine çıksa günün birinde
İndira gandi ve Çiller kıskanır
İki gözü parıl parıl far gibi
Anladım;bir nişanlısı var gibi
Alyanaklar pembeleşti nar gibi
Bahçe de açılmış Güller kıskanır
Sarıcoğlan der ki,merhaba!gülüm
Dedi ki,Merhaba!ben sana elim
Ondan başkasına konuşmaz dilim
Bir konuşsa tüm Bülbüller kıskanır
Mükremin Kızılca 09-04-07
6-YAYLACI KIZ
Bir elinde helke birinde testi
İşte kır güzeli suya gidiyor
Kirlileri alıp bohçaya bastı
Derenin boyuna yuya gidiyor
Belden sarkar kuşağının tuğları
Çömleğine koymuş sade yağları
Sürüsüyle aşar gider dağları
Öğrünün olduğu boya gidiyor
Alnın da yazmanın al oyaları
Seke seke geçer sarp kayaları
Elinde kınası,yok boyaları
Allanmış pullanmış toya gidiyor
Kötülükten,çirkeflikten anlamaz
Yüksek sesle dağdan dağa ünlemez
Asılsızı,yalan sözü dinlemez
Asaletten gelen soya gidiyor
Buğdayı,Samanı sarmış katara
Ardıç bile dayanamaz satıra
Kalan eşyaları atmış katıra
İşini bitirmiş köye gidiyor
Sarıcoğlan der ki,en o kayadan
Uzaklaşma asaletten hayadan
Bir ayran ver elinde ki kovadan
Oturmuş çayıra doya gidiyor.
Mükremin Kızılca 14-04-07
Lorasdağı
5-İKLİMLER
İklimler değişti,hava bozuldu
Dam dolusu karlar görülmez oldu
Ya rab!! kaderimiz nasıl yazıldı?
Gönenlere çiftler sürülmez oldu
Kurumakta gür gür akan pınarlar
Yaylacılar sahillere inerler
Yaratıcı,kullarını denerler
Emanetler geri verilmez oldu.
Vücudumuz terli sinirler gergin
Herkes birbirine kırılmış,dargın
Ne çalışır,ne işler gene de yorgun
Kimselere birşey sorulmaz oldu.
Kış Bahara,Güz de Yaza karıştı
Çevreyi bozmada dünya yarıştı
Daha gün görmeden güller buruştu
Çiğdemden başa taç örülmez oldu.
Dereler dolmuyor,ırmaklar coşmaz
Coşupta fazlası dışına taşmaz
Akaklarda sular dizini aşmaz
Paçayı sıvayıp girilmez oldu.
Sarıcoğlan der ki, israfı bırak!
Ovalar çöl oldu,mevsimler kurak
Sev,sevil,Dünya da,kabir son durak
Kimse birbirine sarılmaz oldu.
02-07-07
Konya
4-Aziz Vatan!!
Bu Aziz Vatanın başı üstünde
Kimsenin hıyanet göresi değil
Bu Necip Milletin kaşı üstünde
Hiç bir Zalim safa süresi değil
Vatandaşlık bize görev yüklüyor
Sanma,Allah nimetini saklıyor
Bu Memleket bizden hizmet bekliyor
Ağlamak sızlamak çaresi değil
Ey bu Vatan için planlar yapan
Allahı bırakıp Şeytana tapan
Kuracaksan bize Tuzak ve Kapan
Öğren ki Vatanın burası değil
Düşmanların çetin,Silahı güçlü
Seferleri beter,Adı da Haçlı
Birlik ol ey halkım,şerefle taçlı
Şimdi ayrılığın sırası değil
Ülke içten dıştan Düşman kaynıyor
Birileri İlmeğimle oynuyor
Şer cephenin gözü,özü doymuyor
Oynamağa yazı-turası değil
Sarıcoğlan der ki Türkiye Yurdum
Vatan sevgisine mısralar kurdum
Yaşasın Mehmedcik,Yaşasın Ordum
Türkiye kimsenin Çırası değil
Mükremin Kızılca
2007/KONYA
3-ŞİRİN BELDEM
Gene Bahar gelmiş,şirin Beldeme
Irmakları artık Milsiz akıyor
Bu ay da gelemem,bana gel,deme
Çınarlar altında Dilsiz akıyor
Dünya da bulunmaz eşin Güneyyurt
Sarıcoğlan,bu kardeşin Güneyyurt
Sarıçiğdemleri solmak üzere
Millet hasılları yolmak üzere
Geleceğim sana kalmak üzere
Dünya da bulunmaz eşin Güneyyurt
Sarıcoğlan,bu kardeşin Güneyyurt
Şabbıların düzde Sümbüller biter
Göggüdükler çığlık atarak öter
Hasretin ateşi her şeyden beter
Dünya da bulunmaz eşin Güneyyurt
Sarıcoğlan,bu kardeşin Güneyyurt
Kıble kayasından izlerim seni
Her gece rüyamda gözlerim seni
Derin bir hasretle özlerim seni
Dünya da bulunmaz eşin Güneyyurt
Sarıcoğlan,bu kardeşin Güneyyurt
Çıbıklar budandı,Öğse sürüldü
Halkım vargücüyle işe sarıldı
Fazla işler Keseneye verildi
Dünya da bulunmaz eşin Güneyyurt
Sarıcoğlan,bu kardeşin Güneyyurt
Gudal Kayasında bir Kartal uçar
Şeytanlı Koyakta Laleler açar
Milletim hayr arar şerlerden kaçar
Dünya da bulunmaz eşin Güneyyurt
Sarıcoğlan,bu kardeşin Güneyyurt
Mükremin KIZILCA
2-Köylü Güzeli
Elinde Oklava önünde Senit
Un Uvra içinde ellerin senin
Bu asil duruşun her şeye kanıt
Karınca gibidir Bellerin senin
Çayını bastırmış bir bez altına
Sığırları salmış bir Öz altına
Gün gelir de Bileziğe Altına
Doyar Gerdanın ve Kolların senin
Su Testisi ıslak bezle giyili
Seninde günlerin artık sayılı
Bir bebek görmeden nikli ayılı
Öyle geçip gider yılların senin
Ayağında Şalvar Adana tarzı
İmanı sağlamdır geçirmez Farzı
Böylesi bulunmaz dolaşsan arzı
Gene bura çıkar Yolların senin
Saçların dökülmüş eğnin üstüne
Uzat da banayım bir yol Testine
Üstüne yok,girişirim Bestine
Sevene Altındır Pulların senin
Sarıcoğlan der ki dur dinle kızım!
Seni anlatmaya yeter mi Sazım
Hayırlara karış ey Kubinazım
Her daim Bal akar Dillerin senin
Mükremin Kızılca
25-08-08/Konya
1-Pullu Tülbent !!!
Bir haya timsaline
Yakışır Pullu Tülbent
Bak hele şu Geline
Takışır Pullu Tülbent
Kömür gibi göz üstüne
Çok içten bir öz üstüne
Altta Bone bez üstüne
Yakışır Pullu Tülbent
Sarıcoğlan der ki Beyaz
Gene modaymış bu Yaz
Yakmaz Gün Çarpmaz ayaz
Yakışır Pullu Tülbent
Mükremin Kızılca
2007/KONYA