22- Esmer Güzeli

"Kabalak"ta gezen Esmer Güzeli
Koyuverde eteklerin sallansın
Daha an geçmedi beni üzeli
Şeker ye de dudakların ballansın

Acı etmiş acı yavşan dilini
Dikenler bürümüş pembe gülünü
Koy şu taşa oturalım çulunu
Karıştır eğsiyi altı küllensin

Ey güzelim kayadanda sertmisin?
Varmı bir nasibin söyle fertmisin
Yanan yüreğimde yoksa dertmisin?
Ar eyle de yanakların allansın

Yeter kuşlar gibi uçup durduğun
Boş kalbleri alev alev sardığın
Var mı bu alemde umut verdiğin
Gelin olda boş tülbendin pullansın

Bulut ol üstüme önce bir nemlen
Bağla başınıda artık bir gemlen
Bırak yüksekleri yere in çimlen
Yağmur olup yağda gönlüm sellensin

Fayda etmez sonra ahı keşkesi
Hiç görünmez düşlerimde başkası
İki kor ateşin tek birleşkesi
Serbest bırak uslu gönlüm dellensin

Siyah saçlarını topla döşünde
Hiç mi beni görmüyorsun düşünde
İki iken bir olalıım düşünde
Çiçek açsın filizimiz dallansın

Mükremin KIZILCA
27-07-1978
GÜNEYYURT




21-Yâr’e Yakarış
 
 
Tahin yüzlüm, mazim, atim hatıram,
Hayatı işledik hep gram gram,
Tam da yalnız kalmayacak bir sıram,
Daha fazla uzaklaşma geri gel,
Makul ol, haddini aşma beri gel.
 
 
Kudretten sürmeli, mor mavi Suna’m,
Daha solmamıştır elinde kınam,
Babası babamdır, anası anam,
Sen insansın, başkalaşma geri gel,
Başkalarıyla karışma beri gel.
 
 
Hani, ne demiştim sana birinde,
Ortağınım, aşikar ve sırrında,
Kor oldu yüreğim pişti fırında,
İtle köpekle dalaşma geri gel,
Kimselerle kucaklaşma beri gel.
 
 
Sabah yeli oldu bana fırtına,
Karışmadım pılına ve pırtına,
Görmedim eksini baktım artına,
Pisliğe, çöpe bulaşma geri gel,
Bendini yıkıp da, taşma beri gel.
 
 
Siyah farfaranı sürüme yerde,
Gurbet eller oldu arada perde,
Vallahi düşerim, gelmezsen derde,
Sıkı dur ve laçkalaşma geri gel,
Haktan, hakikatten şaşma beri gel.
 
 
Sen ki haysiyetim, namusum, arım,
İkimiz bir bütün sen benim yarım,
Ey sevgili yârim, ey gülizarım,
Yanılıp nefse yanaşma geri gel,
Şeytanın peşinden koşma beri gel.
 
 
Mükremin Kızılca
Selçuklu/Konya